Seza Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Seza Forum

Seza forum size en iyi kullanici olma imkani sunuyor.Sizde forumumuza gelerek paylasimlarinizi yapabilir ve paylasimlara yorum yapabilirsiniz.Iyı gunler dileriz
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Aşığa Bağdat Irak Değildir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Ergenekon
Forum Kurucusu

Ergenekon


Mesaj Sayısı : 405
Nerden : Cehennem

Aşığa Bağdat Irak Değildir Empty
MesajKonu: Aşığa Bağdat Irak Değildir   Aşığa Bağdat Irak Değildir Icon_minitimePtsi Tem. 14 2008, 13:07

Mağripli birisi Yahyâ Efendinin ismini duyup, görmeden ona âşık oldu. Yahyâ Efendinin nerede olduğunu bilmiyordu. Mısır, Şam, Halep ve başka birçok yer gezip Yahyâ Efendiyi aradı. Netîcede İstanbul’a geldi. Gördüklerine dâimâ; “Yahyâ nerede. Ey insanlar Yahyâ’yı biliyor musunuz?” derdi.

Birisi onun hâlini anlayıp aradığı kişinin Beşiktaş’ta olduğunu haber verdi. Mağripli yürüyerek Beşiktaş’a geldi. Sorarak Yahyâ Efendinin dergâhını buldu. Kapıyı çalıp, Yahyâ Efendi hazretlerini sordu. Dergâhtakiler Yahyâ Efendinin Kavak’taki bahçesine gittiğini söylediler.

Âşık Mağripli;

“Âşığa Bağdât ırak değildir.” diyerek Kavak’taki bahçeye geldi. Bahçe çok güzel olup ortasında bir havuz vardı. Yahyâ Efendi havuzun yanında oturmuştu. Hizmetçiler bahçeyi suluyorlardı. Mağripli doğruca Yahyâ Efendinin yanına yaklaşıp, selâm verdi ve elini öptü. Sonra da; “Efendim ne olur beni talebeliğe kabûl edin. Nice yıllar diyar diyar gezip sizi ararım." dedi.

Yahyâ Efendi ona;

"Acabâ maksadın nedir? Bu kadar zahmete sebep ne oldu. Bize anlat, biz de sana yardım edelim, gamını giderelim." buyurdu.

Mağripli, Yahyâ Efendinin ayaklarını öpmek istedi ve;

"Efendim ne olur kimyâ ilmini bana öğretin.” dedi.

Bu sözü üzerine Yahyâ Efendi;

“Sen yanlış haber almışsın. Biz o senin dediğin şeyi bilmeyiz.” buyurdu.

Mağripli yine;

“Efendim! Derdimin dermânı sendedir. Ben arzuma kavuşmadan buradan gitmem.” dedi ve sözlerinde ısrar etti.

Meğer ki Mağripli, Yahyâ Efendiyi imtihan etmek istermiş. Onun maksadını anlayan Yahyâ Efendi, Mağriplinin ayak ucunda bir siyah taş gördü ve;

“Ey kişi! Şu kara taşı bana al da veriver.” buyurdu.

Mağripli eğilip yerdeki kara taşı aldı ve Yahyâ Efendinin eline verdi.Yahyâ Efendi o taşa dikkatle baktı. O sırada taş altın kesildi. Sonra havuzun içine atıverdi ve;

“Allahü teâlânın sevgili kulları taşa nazar etseler, o hâlis altın oluverir.” buyurdu.

Bunu gören Mağripli;

“Elhamdülillah. Cenâb-ı Hak beni maksâdıma kavuşturdu. Maksadım hâsıl oldu. Efendim beni kabûl edin. Hizmetinizle şereflenmek istiyorum. Canım başım yolunuza fedâdır.” dedi ve ellerine sarıldı. Yahyâ Efendi de onu talebeliğe kabûl etti. Bir bahçenin bakım işlerini ona verdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://seza.yetkinforum.com
 
Aşığa Bağdat Irak Değildir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Seza Forum :: Tarihimiz ve Dinimiz :: Islamiyet-
Buraya geçin: