XML (Extensible Markup Language) 1986 yılında ISO olarak tanımlanmasaydı, bizler hala web sayfalarımızda tüm ihtiyaçlarımız için HTML kod kullanmaya devam edicek ve XML in sundugu veri bileşenleri , kayitlari ve veri yapıları tanımlamalarını gerçekleştiremiyecektik.
Basitce söylemem gerekirse ; network üzerinden veri transferi ,XML in keşfinden sonra kolaylıkla yapılabilinecek bir hal aldı.
XML SGML(Standard Generalized Markup Language) 'in geliştiriciler için baside indirgenmiş ve daha kullanışlı hale getirilmiş halidir.
Yogun network trafiği olan sitelerin performansı, XML 'in client-side scriptleri desteklemesi sayesinde artmıştır.
HTML ile XML i karşılaştırıcak olursak eğer; HTML verinin yapısıyla ilgilenmez ve sadece nasıl gorunecegini tanımlarken, XML veri yapısını tanımlar.Bu da XML in can alıcı özelliğidir.
Amerikada hizmet veren ve web sayfasının gunluk ziyaretçi sayısı 200,000 kişiyi bulan bir server düşünün.Ve bu 200,000 kişinin 3-4 hatta daha fazla çeşitlilik gösteren browser'larının oldugunu varsayın. Eğer bu şirket veri aktarımı için en uygun dil olan XML(Extensible Markup Language)'i kullanmasaydı ne olurdu?
Bu sorunun cok basit bir cevabı var :
Şirket ; herbir browser için farklı veri üretmek zorunda kalırdı ve hizmet verdiği bu internet sitesinin performansı ,bırakın 200,000 kişiyi ,2000 kişiyi bile destekleyemiyecek kadar cok duserdi. Yanında da eski web modellerinde sıkca rastlanan iletişim güclüğü problemi de cabası olurdu.
Şimdi HTML ve XML kod arasındaki farklılığı küçük bir kod örnei ile göstermeye çalışalım.
HTML
<TABLE> <TR> <TD>Ad</TD> <TD>Adres</TD> <TD>yas</TD>
<TR>
<TD>Cenk</TD>
<TD>Ankara</TD>
<TD>21</TD>
</TR>
</TABLE>
XML<
<personel>
<ad>Yok</ad>
<adres>Türkiye</Adres>
<yas>99</yas>
</personel>
alıntıdır